Ağız ve diş sıhhatinde yaşanan sorunların genel sıhhati da olumsuz etkilediğini belirten İzmir Diş Doktorları Odası (İZDO) İdare Heyeti Üyesi Uzm. Diş Tabibi Melis Daraoğlu Gürel, diş sıhhatine bebeklikten itibaren itina gösterilmesi gerektiğini söyledi.
Ağız içi enfeksiyonlarının direkt yahut dolaylı olarak pek çok hastalık ile alakalı olduğunu tabir eden Gürel, diyabet, kalp hastalıkları, teneffüs yolu hastalıkları, beslenme sorunları ve münasebetiyle sindirim sorunlarının bunların başında geldiğini lisana getirdi.
Ağız ve diş sıhhatinin genel sıhhatin vazgeçilmez bir kesimi olduğunu vurgulayan Melis Daraoğlu Gürel, “Bu derece kıymetli bir yeri olan ağız ve diş sıhhatinin korunması bebeklikten itibaren ehemmiyet verilmesi gereken bir bahistir. Öncelikle ebeveyn kâfi ağız bakım bilgisine sahip olmalı ve bunu hem kendi uygulamalı hem de çocuklarına aktarmalıdır. Küçük yaşlarda fırçalama alışkanlığı kazanan çocuklar ileri yaşlarda da bu alışkanlıklarını devam ettirirler. Maalesef yetersiz ağız hijyeni ve yanlış beslenme nedeniyle 3 yaşın altındaki çocuklarda dahi çürüklerle karşılaşmaktayız. Bu türlü durumlarda dişin muhtaçlığı olan tedaviyi uygulayıp oral hijyen eğitimi vermekteyiz. İzmir Diş Doktorları Odası (İZDO) olarak da çocuklarda ağız ve diş sıhhatine büyük ehemmiyet veriyoruz. Hem ebeveynlerin oral hijyen eğitimi hem de çocuklarımızın fırçalama alışkanlıkları kazanması için projelerimize devam ediyoruz” diye konuştu.
Çocuklara Diş Fırçalama Alışkanlığı Kazandırın
Dişlerindeki badirelerden ötürü beslenemeyen çocukların gelişiminin de sekteye uğrayacağına dikkat çeken Diş Tabibi Gürel, “ Süt dişleri ortalama bebek 6 aylıkken ağızda görülmeye başlanır. Yaklaşık 2.5-3 yaşındaki bir çocukta tüm süt dişleri ağızdadır. Süt dişleri çiğneme işlevini gerçekleştirerek beslenmeyi sağlarlar. Dişlerindeki ıstıraplardan ötürü beslenemeyen çocuğun gelişimi sekteye uğrayacaktır. Bu nedenle küçük yaşta çocuklara diş fırçalama alışkanlığı kazandırmak gerekir. Düzgün ve çürüksüz diş dizilimi; dudak, yanak kaslarını destekleyerek estetik ve sağlıklı bir imaj oluşturur. Bilhassa küçük çocuklar birbirlerine karşı acımasız olabileceğinden ötürü çürüğe sahip olan çocuğun psikolojisi olumsuz etkilenecektir. Konuşurken dişler ve lisan birlikte vazife alarak seslerin çıkartılmasını sağlarlar. Diş yahut lisan ile bağlantılı sıkıntılarda pelteklik, konuşmada zahmet gözlenebilmektedir. Süt dişleri altından gelecek olan kalıcı dişlere yol göstericidir. Sağlıklı bir formda ağızda bulunan süt dişi yerini kalıcı dişe bırakacaktır ve oluşabilecek ortodontik sorunlar büyük oranda azaltılacaktır” dedi.
Ebeveynlere Büyük İş Düşüyor
Bebeklerin ağız sıhhatine dikkat etmeleri konusunda ebeveynlere ihtarda bulunan Diş Doktoru Melis Daraoğlu Gürel, şöyle devam etti: “Bebekler 2-3 aylıkken dişler ağız içinde olmasa da damak, yanak temizlenmelidir. En geç, birinci dişlerin ağızda görülmeye başlandığı ortalama 6 aylık periyotta dişler fırçalanmaya başlanmalıdır. Ebeveynler parmaklarına geçirip fırçalama yapabilecekleri silikon parmak fırçaları tercih edebilirler. Bebeğin yaşı ilerledikçe parmak fırçalar terk edilip küçük başlıklı, çocuklar için üretilmiş diş fırçalarına geçilmelidir. Diş fırçalama günde en az 2 sefer olmalıdır, bilhassa gece uyumadan evvel yapılan fırçalama çok kıymetlidir. Macun seçiminde ise çocuk macunu yutuyor ise florsuz macun, tükürmeye başladı ve yutmuyor ise florlu diş macunu tercih edilmelidir. Yaş kümelerine nazaran flor ölçüsü değişen macunlar piyasada bulunmaktadır. Macun kullanımında çoka kaçılmamalıdır. Çocukların ağız ve diş sıhhatinin genel sıhhat ile bir bütün olduğunu unutmadan, ağaç yaşken eğilir fikriyle dişlerin ağıza birinci sürdüğü periyotta bir diş tabibi muayenesi gerçekleştirilmelidir. Erken yaşta diş tabibi ile tanışan çocuk daha şuurlu olacaktır. Oluşabilecek çürüklere, büyük tedavilere gereksinim duyulmadan müdahale edilecektir. Kimi durumlarda genel anestezi ile müdahale yapmak gerekir.” (BSHA)
