Evinin önünde tekbir getiren eli sopalı bir küme tarafından geçen günlerde hücuma uğrayan ilahiyatçı müellif Cemil Kılıç, evvelki gün toplumsal medya hesabından saldırganların savcılık tarafından özgür bırakıldığını duyurdu. Cumhuriyet’e açıklamalarda bulunan Kılıç, kendisine saldıranların hür bırakılmasına reaksiyon gösterdi. Olayın hukuksal boyutunu hukukçulara sorduk.
Saldıran bireylerin özgür bırakılmasının hukuk skandalı olduğunu belirten Kılıç, “Benzer bir hücum iktidar partisine mensup bir siyasetçiye, onların destekçisi olan tarikat mensuplarına, Halil Konakcı’ya, İhsan Şenocak’a yapılsaydı da hür bırakılır mıydı hiç zannetmiyorum. Hukuk maalesef bireye nazaran işliyor, burada da onun örneğini yaşadık. Bütün hukuk erbabını itham etmiyorum ancak vakit zaman bu çeşit olaylarla karşılaşıyoruz” sözlerini kullandı. Kılıç ayrıyeten verilen karara itiraz edeceklerini belirtti.
MUHALEFETE GÖZDAĞI
Eski Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Avukat Dr. Mehmet Ruşen Gültekin yaşanan akının kişinin şahsına değil, temsil ettiği fikirleri amaç aldığını belirterek “Aslında maksat Cemil Kılıç’ın dövülmesi değil, seçim öncesi muhalefete göz dağı vermekti. Hasebiyle sıradan bir yaralama hareketi değildir. Cemil Kılıç, kendisini yaralayanları tanımamaktadır. Cumhuriyet Savcılığı suça bu açıdan bakmalı. Saldırganları azmettiren kimse onların üzerine gitmelidir. Hasebiyle atağın altındaki gerçeği araştırmak üzere saldırganlar gözaltında tutulmalı, telefonları yahut varsa öbür dijital kanıtlara el konularak saldırganların kontaklarının araştırılması gerekirdi. Zira ceza hukukunda maddi gerçek araştırılır” sözlerini kullandı.
Gültekin kelamlarını şu halde sürdürdü:
“1930 yılında İzmir Menderes’te Kubilay’ın katledilmesi, Ankara’da Bahriye Üçok, Uğur Mumcu ve öbür Cumhuriyet şehitlerine düzenlenen suikastlar üzere ve 13. Cumhurbaşkanı Adayı Kemal Kılıçdaroğlu’na Çubuk’ta gerçekleştirilen linç teşebbüsünde olduğu üzere ardında karanlık gerici güçlerin olduğu tartışmasız olan bu akında da saldırganlar özgür bırakılmakla gerçek bir soruşturmanın önü kapatılmıştır.”
Avukat Celal Ülgen ise, “Cemil Kılıç’a yapılan taarruz küçük çapta bir Salman Rüşdi hatırlatması yapan taarruzdur. Kim ki din bezirgânlarının tekerine çomak sokarsa ona bu tipten akınlar olur. Tehditler yapılır ve korkutma amaçlanır. Cemil Kılıç gerçek bir din adamıdır. Dinin siyasete alet edilmesine ve sömürülmesine karşı çıkan bir ilahiyatçıdır. Bu yüzden ona yapılan akın aslında onun kanılarına karşı yapılmış bir hücumdur. Bu atak kolay geçiştirilecek ve unutturulacak bir hücum da değildir. Bu ülke niyet özgürlüğünü benimsemiş bir ülkedir. Bu nedenle kanılarından ve düşündüklerini kelam ve yazı ile tabir etmesinden ötürü bu türlü bir taarruza uğraması hepimizin, bütün yurttaşların da tıpkı çeşitten haklarına yapılmış bir akındır. Kılıç’ın her vakit yanında olacağımızı bilmesini istiyorum” tabirlerini kullandı.