Yayımlanan çalışma, Queensland Üniversitesi Halk Sıhhati Kısmı’ndan bilim insanları tarafından yürütüldü. Araştırmacılar, 2004’ten bu yana yaklaşık 20 yıl boyunca 10.000 çocuğun sıhhatini ve genel durumunu takip eden bilgilerden derlenmiş 9.369 raporu inceledi.
ASTIM HASTASI KIZ ÇOCUKLARI ERGENLİKTE DAHA FAZLA ANKSİYETE YAŞIYOR
Çalışmanın başyazarı ve doktora adayı Diana Garcia Sanchez, astım hastası dört yaşındaki çocukların, hasta olmayan akranlarına kıyasla 6 ila 15 yaşları ortasında anksiyete bozukluğu gösterme mümkünlüğünün daha yüksek olduğunu ortaya koydu. Sanchez, “Ayrıca astım hastası kız çocukların ergenlik çağında erkek çocuklardan daha fazla anksiyete yaşadıkları sonucuna ulaştık” dedi.
Bulgular ayrıyeten, astım tedavisinde kullanılan ilaçların, anksiyetenin ortaya çıkma riskinin kıymetli ölçüde artmasından sorumlu olmadığını gösterdi. Sanchez, “Astım ilacı almayan çocuklarda, ilaç kullanan akranlarına nazaran anksiyetenin ortaya çıkma mümkünlüğü yüzde 9 daha fazla” dedi. Sanchez, “Astım ve anksiyete ortasındaki irtibat öteki faktörlerle açıklanabiliyor.
Sağlık uzmanları ve ebeveynler, çocukların ruh sıhhatini tertipli olarak izlemeli ve uygun olduğunda ruhsal dayanak sağlamalıdır. Bu, anksiyete riski taşıyanları daha erken belirlemeye ve durumun idaresini düzgünleştirmeye yardımcı olabilir” diye belirtti.
Söz konusu çalışma Pediatric Allergy and Immunology mecmuasında yayımlandı. Dünya Sıhhat Örgütü’ne (DSÖ) nazaran 2019’da 455.000 kişinin hayatını kaybetmesine neden olan astım, dünya çapında tahminen 262 milyon insanın hayatını etkiliyor. DSÖ’ye nazaran astım birebir vakitte “çocuklar ortasında en yaygın görülen kronik hastalık” pozisyonunda.