İstanbul’un simge tarihi yapılarından Ayasofya’nın ‘İmparatorluk Kapısı’nda geçtiğimiz yıl ziyaretçiler tarafından tahribat oluşmuş, daha sonra onarılmıştı. İmparator Kapısı’nda yeni bir tahribatın önüne geçmek için cam bölme ile tedbir alındı.
Vakıflar Genel Müdürlüğü İstanbul 1. Bölge Müdürlüğü Kültür Tescil ve Müzeler Şube Müdürü Osman Nak alınan tedbirlerle ilgili açıklama yaptı. Nak, Ayasofya’nın ehemmiyetine de vurgu yaparak cami için alınan her kararın bir heyet tarafından alındığını söyledi. Nak “Hepimizin bildiği üzere Ayasofya Dünya Kültürel Mirasının en nadide yapıtlarından biridir. Ayasofya bizim olduğu kadar dünyanın da gözbebeği. Hal bu türlü olunca hem yurt içinden hem yurtdışından gelerek Ayasofya görmek isteyen, merak eden milyonlarca ziyaretçiyi burada ağırlıyoruz. Bu da beraberinde Ayasofya’da ağır bir ziyaretçi trafiğini oluşturuyor. Kültürel Miras konusunda da şuurlu ve hassas olmayan ziyaretçiler yapıtlara bilerek yahut bilmeyerek dokunarak hem yapıtların aşınmasına hem de ziyan görmesine sebebiyet vermektedir. Bu nedenle bu dünya mirası eserimizi gelecek kuşaklara de aktarabilmek hedefiyle; doğal olarak korumak zorundayız. Bu emelle da kimi müdafaa önlemleri almamız gerekmektedir. Bu müdafaa önlemleri de, konusunda uzman akademisyenlerden oluşan bilim heyeti, tekrar konusunda uzman sanat tarihçileri, mühendisler, mimarlar üzere bireylerin kararlarını ve teklifleri doğrultusunda alınmaktadır” dedi.
“HAKSIZ TENKİTLER BİZLERİ DE ÜZMEKTEDİR”
Osman Nak “Bu doğrultuda alınan kararlardan bir tanesi de büsbütün orjinal olan ‘İmparator kapısı’ olarak isimlendirilen tarihi kapıdır. Bilinçsiz ziyaretçiler tarafından temas edilerek ziyan verme ihtimali yüksek olan bu kapıları koruma etmek ismine şeffaf solid polikarbon materyalden demontable seperatör üretilmiştir. Kelam konusu demontable seperatör montaj yapılmadan kullanıldığı için yapı elemanlarına rastgele bir ziyan da vermemektedir. İstenildiği taktirde farklı noktalarda konularak da kullanılabilir. Toplumsal medyada ve farklı mecralarda alınan bu önlemlerle ilgili büsbütün bilinçsizce, mesnetsiz ve kasıtlı olarak yapılan haksız tenkitler bizleri de üzmektedir. Bu nedenle ülkemiz tüm çocuklarını tüm gençlerini, bütün ülke ve dünya vatandaşlarını dünyanın gözbebeği olan Ayasofya’ya sahip çıkmaya davet ediyorum. Zira öbür Ayasofya yok ve olmayacak” tabirlerini kullandı.
“50 BİN ELİN BİR YERE DOKUNDUĞUNU DÜŞÜNÜN”
Ayasofya’nın günde ortalama 50-55 binin ortasında ziyaretçi kabul ettiğini söyleyen Osman Nak, “İmparator kapısındaki cam bölme yaklaşık iki ay evvel yapıldı. Fakat ondan üç dört ay evvel de girişte koridorda yeniden bu türlü seperatörlerle biz tarihi korumak ismine tedbir aldık. Bu bir kaçınılmaz. Zira haklı olarak beşerler dokunmak istiyor. Lakin dokunurken de ister istemez dokuya ziyan veriyor. Zira günde ortalama 50 bin ziyaretçinin girdiği bir Ayasofya’ya 50 bin elin bir yere dokunduğunu düşünün. Bu hakikaten yüksek bir sayı. Yürüdüğümüz mermerler bile aşınıyor. Münasebetiyle bu yapıtın de aşınmaması mümkün değil. Bilhassa kapı, ahşap olan elemanlar daha çok aşınıyor” diye konuştu.