11 ayın sultanı Ramazan ayında, uzmanlar oruç tutanlara sağlıklı beslenme konusunda ihtarlarda bulunmaya devam ediyor.
Beslenme ve Diyet Uzmanı Dilay Temel de Ramazan ayında açlık ve susuzluğun yanı sıra yanlış beslenme formülleri nedeniyle birtakım sıhhat problemlerinin yaşanabileceğini söyledi.
“ARA ÖĞÜNLERE BÖLMELİ”
Temel şöyle konuştu:
- “İftar denince birçok kişinin aklına birbirinden lezzetli yemeklerle donatılmış sofralar gelir. Halbuki uzun süren açlık sonrasında kurulan iftar sofralarında çok çeşit ve kalorili yemeğin tüketilmesi önemli sindirim sorunlarını beraberinde getirebilir. Hazımsızlık, gaz ve şişkinlik en çok görülen yakınmalardır. Yapılan beslenme yanlışlarından biri, gün boyunca aç kalan ve fonksiyon görmeyen mideye bir anda fazla besin yüklemektir.
- Özellikle fazla yağlı, asitli besinlerin tüketilmesi ise hazımsızlık meselelerini kıymetli ölçüde arttırır. Kimi bireylerse Ramazan ayını diyet yapma fırsatı olarak pahalandırmak ister. Lakin uzun süren açlıklarda metabolizmasının yavaşlaması ve gün uzunluğu açlıktan sonra akşam en hareketsiz saatlerde tek seferde yüksek kalori alınması kilo vermek yerine, kilo alımına sebep olmaktadır. İftar ve sahurda tüketeceğimiz besinleri olabildiğince orta öğünlere bölmek bu durumda büyük ehemmiyet kazanmaktadır.”
“HAZIMSIZLIK PROBLEMİNE NEDEN OLABİLİR”
İftarda yemeğe bir bardak su ve 2 hurma ile başlanabileceğini belirten Temel, iftarda birinci olarak tüketilebilecek bir başka seçeneğin ise ılık ve az yağlı çorba olduğunu söyledi.
Temel, uzun müddet açlık sonrası çok sıcak yahut çok soğuk besinler tüketmenin mide ve sindirim sıkıntılarını olumsuz etkilediğini kaydetti.
İftardaki yemeklerin itinayla seçilmesi gerektiğini belirten Temel, şu tabirleri kullandı:
- “Çorbanız az yağlı, etli, sebzeli yahut tahıllı olmalı, çok fazla salça içermemelidir. Zira ağır salçalı bir yemek yahut çorba ile beslenmeye başlamak midenizi rahatsız edebilir. Fırında, ızgara yahut haşlama formunda pişen et yemekleri tercih edilmelidir Kavrulmuş, üzerine tereyağı gezdirilen yemekleri tüketmekten kaçınmak gerekir. Ayrıyeten mide sıhhatini korumak için iftarda tüketilen yemekler çok acılı ve baharatlı olmamalıdır. Zerzevat yemekleri ise az yağ ile kendi suyunun buharıyla pişirilmelidir. İftarda tüketilen toplam yemek porsiyonu 1-2 çorba kâsesini geçmemelidir.
- İftar öğününde yüksek porsiyon tüketimi hazımsızlık meselesine neden olabilir. Açlıkla yiyeceklerin gereğince çiğnemeden yutulması da mide ağrısı, hazımsızlık ve şişkinliğe neden olabilmektedir. Süratli bir biçimde yemek yemekten ve büsbütün doymaktan kaçınılması bu noktada kıymetlidir. Sindirim sisteminin rahat çalışmasını sağlamak için 2 ila 3 litre su küçük yudumlar ile iftar ve sahur saatleri ortasında tüketilmelidir. Yetersiz sıvı alımı, bu periyotta kabızlık riskini artırır. Sancılı karın ağrıları ve şişkinlik üzere meselelere neden olur. Bu durumun önlenmesi için lif içeriği yüksek olan tam buğday eserler, salatalar tercih edilmeli, bol sıvı tüketilmeli ve iftar sonrasında yürüyüş ihmal edilmemelidir.”